1.
İş Hukukunun Kaynakları:
Çalışma hayatının hukuki kaynaklarını genel olarak ulusal ve
uluslar arası kaynaklar olarak ikiye ayırarak inceleyebiliriz.
3.1.
Ulusal Kaynaklar:
Ulusal kaynakları ülkede halen yürürlükte (mevzuatta) bulunan
yazılı hukuku uygulamaları oluşturur. Bunlar da kendi içerisinde özel kaynaklar
ve resmi kaynaklar olarak ikiye ayrılırlar.
A)
Özel Kaynaklar:
İşçi ile işveren arasındaki oluşturulan en temel düzenlemeleri
kapsar. Bir uyuşmazlık veya problem olması durumunda önce özel kaynaklarla
belirlenmiş düzenlenmelere bakılır. Bilindiği gibi iş hukukunun özellikleri
arasında nisbi emredicilik bulunmaktadır. Nisbi emredicilikten kast edilen aksi
içi lehine ise yapılabilir. Bu nedenle
özel kaynakların uygulamada önceliği bulunmaktadır. Tabi bu özel kaynakların
genel ahlaka, emredici hukuk kurallarına, kişi hak ve özgürlüklerine aykırı
olmaması koşuluyla.
-Toplu İş Sözleşmesi:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanununa göre, “Toplu iş sözleşmesi: İş sözleşmesinin
yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi
sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında
yapılan sözleşmedir”.
-Hizmet Sözleşmesi:
4587 sayılı İş kanununda yer alan tanımına göre “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer
tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş
sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir”.
-İşyeri Uygulamaları:
Her işyeri yasal kurallar içerisinde kalmak koşulu ile kendi
faaliyet alanında farklı uygulamalar yapabilir. Örneğin x işletmesi çalışmaya
sabah 09.00’da başlarken, y işletmesi çalışmaya sabah 08.30’da başlayabilir.
Veya çalışma günleri x işletmesinde haftada 6 gün yapılırken, y işletmesinde 5
gün olarak belirlenebilir.
-İşverenin Yönetim Hakkı:
Öz
Bilgi
İş Hukukunun Özel Kaynakları;
-Toplu iş sözleşmesi,
-Hizmet sözleşmesi,
-İşyeri uygulamaları,
-İşverenin yönetim hakkı.
|
B)
Resmi Kaynaklar:
Ülkede yürürlükte olan pozitif hukuk uygulamaları resmi kaynakları
oluşturmaktadır. Resmi kaynaklara sırasıyla baktığımızda;
-Anayasa:
Yazılı
kaynaklar arasında en tepede anayasa yer alır. Kendisinin altında yer alan
yazılı diğer tüm hukuk kurallar anayasaya aykırı olamazlar. 1982 anayasasına
göre, “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devleti olarak” tanımlanmıştır.
Sosyal hukuk devletlerinin temel alanlarının başında ise çalışma hayatı
dolayısıyla iş hukuku gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 48.
maddesinde çalışma ve sözleşme hürriyetine yer verilmekte, 49. maddesinde
çalışma hak ve ödevi, 50. maddesinde çalışma şartları ve dinlenme hakkı, 51
maddede sendika kurma, 52 madde sendikal faaliyetleri, 53. maddesinde toplu
sözleşme, 54. maddede grev ve lokavt hakkı ve 60. maddesinde sosyal güvenlik
ile ilgili konular düzenlenmiştir.
-Kanunlar:
İş
hukukunu düzenleyen kanunları bireysel ve toplu iş hukuku açısından incelmekte
fayda vardır.
Bireysel
iş hukukunu düzenleyen temel kanunlar, 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı
Borçlar Kanunu, 854 sayılı Deniz iş Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunudur.
Toplu
iş hukukunu düzenleyen temel kanunlar ise, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme
Kanunudur.
-Tüzükler:
Kanunların
nasıl uygulanacağını açıklayan, uygulamaya yol gösteren hukuki düzenlemelerdir.
Tüzükleri Bakanlar Kurulu çıkartır ve tüzükler kanuna aykırı olamazlar.
Tüzükler Danıştay incelemesinden geçirilerek resmi gazete yayınlanırlar. Ayrıca
tüzüklerin yürürlüğe girebilmesi için Cumhurbaşkanın imzası da gerekir. Çalışma
hayatında da pek çok tüzük yer alır.
-Yönetmelikler:
Başbakanlık,
Bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşları kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunları, tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla ve bu düzenlemelere
aykırı olmamak koşuluyla yönetmelikler çıkartabilirler.
-Bakanlar
Kurulu Kararları:
Bakanlar
Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki kurumlarla ilgili
veya kanunlardan aldığı yetkiye dayanarak kararnameler çıkartabilir.
-Yargı
Kararları:
Yargı
uygulamasında daha önceki yargı kararları da uyuşmazlık durumunda hakimlerin
başvurabileceği kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu noktada en önemli kaynak
Yargıtay İçtihat Birleştirme Kararlarıdır.
-Örf
ve Adet:
Yazılı
olmayan kaynaklar arasında yer alan örf adet kuralları, pozitif hukuk
içerisinde yargı uygulamalarında başvurulan bir uygulamadır. İş kanunda örf
adet uygulamasına direk atıf yer almaktadır. 68. maddeye göre, gerek iş
hukukunun uygulanmasında gerekse yargı aşamasında hakim o bölgenin örf ve
adetinden yararlanabilmektedir.
3.2.
Uluslararası Kaynaklar:
Diğer
ülkelerle yapılan anlaşma ve düzenlemeler uluslararası kaynakları oluşturur. Bu
kaynaklarda tıpkı kanunlar gibi güce sahiptirler.
-Uluslararası
Çalışma Sözleşmesi:
Uluslararası
çalışma hayatının en önemli aktörü olan ILO’ya Türkiye 1932 yılında üye olmuştur.
Üye olduğu günden itibaren ILO’nun sözleşmelerine uygun mevzuatı düzenleme
çalışmaları yapılmıştır. Ancak maddi yaptırımının olmaması nedeniyle Türkiye
ILO’nun bazı sözleşmelerine tam uyum sağlayamamıştır. 1994 yılında da
Uluslararası Çalışma Sözleşmesini Türkiye imzalamıştır.
-Uluslararası
Anlaşmalar:
Uluslararası
taraflarla Türkiye’nin imzaladığı yada taraf olduğu anlaşmalardır. Uluslar
arası anlaşmalar çok taraflı olabileceği gibi iki taralı olarak da
imzalanabilir. Her ikisi de bağlayıcıdır (Gürbüz, 2009).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder