2-İş
Hukuku:
Bağımlı çalışma olgusunu düzenleyen özel hukukun alt dalıdır.
Bağımlı çalışmadan kast edilen ise, başka bir kişinin iş organizasyonuna bağlı
şekilde iş görülmesidir. Dolayısıyla iş hukuku, kendi işinde çalışanlar ile
ilgili düzenlenmeleri içermez.
İş hukuku özel hukuka ait sözleşmeye dayanan bağımlı çalışmayı
düzenlemektedir. İş hukuku özgürce kurulan ve özel hukuka ait ilişkileri
düzenlemektedir. Memurlar sözleşmeli personeller idare hukukuna bağlı olarak
çalışırlar ve onlarda sözleşme yapma özgürlüğü sınırlıdır.
İş hukukunun ana merkezinde işçi yer almaktadır. İş hukukunun dar
anlamını buna bağlı olarak, hizmet sözleşmesine bağlı çalışma ilişkilerini
düzenlemek amacıyla oluşturulmuştur. Ancak özellikle sanayi devriminden sonra
çalışma hayatında yaşanan sıkıntıları giderme noktasında devletin yoğun çalışma
hayatına müdahalesi görülmektedir. bu müdahale de dikkate alınarak iş hukukunun
geniş tanımını şöyle yapabiliriz. Hizmet sözleşmesine dayalı biçimde
çalışanlarla çalıştıranlar ve bunların örgütleri ile devlet arasında bu
çalışmaya yönelik ilişkiyi düzenleyen kurallar bütünüdür(Akyiğit, 2013:38).
Öz
Bilgi
İş Hukuku: Bağımlı çalışma olgusunu düzenleyen özel hukukun alt
dalıdır.
|
Özel Hukuk: Eşit hak ve özgürlüklere sahip
bireylerin, birbirleriyle olan ilişkilerini ve bu ilişkilerde uygulamaları
gereken kuralları düzenleyen kuralları kapsar.
Kamu Hukuku: Kamu hukukunda taraflar notasında
eşitlik yoktur. Taraflarından birinin devlet olduğu, diğer tarafta bireyler
ve/veya ulusal-uluslararası kuruluşların olduğu ilişkileri düzenler. Kamu
hukukunda kamu yararı ön plandadır.
Karma Hukuku: Taraflarını genellikle eşit hak ve
özgürlüklere sahip bireylerin oluşturduğu, devletin düzenleyici olup nadiren de
taraf olduğu ilişkileri düzenler.
Ülkemizde kamuya ait kamu iktisadi teşekkülerinin sayısı özellikle
Cumhuriyet’in kuruluşu ile tüm ülke çapında örgütlenmişlerdi. Bu durumda
devletin çalışma hayatında işveren olarak direk taraf olmasına neden olmuştur.
Devletin taraf olması nedeniyle iş hukuku karma hukukun altında yer almaktaydı.
Ancak 1980’lerden sonra tüm dünyada yaşanan yeni neo-liberal politikalara bağlı
olarak yaşanan özelleştirme çalışmaları, kamunun ekonomik hayattaki payının
azalmasına neden oldu. Son yıllarda özellikle devlet kendisine ait işletmelerde
taşeronlaşma uygulamasına gitmesi ile devletin işveren sıfatının
Öz
Bilgi
İnsanların bir arada yaşamaya başlamalarıyla birbirlerinin
emeklerine muhtaçlığında dolayı çalışma ilişkileri başlamıştır. Ancak
sanayi devrimi literatüre girmesinde büyük öneme sahiptir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder