13 Temmuz 2014 Pazar

İş Hukukunun Kaynakları:

1.     İş Hukukunun Kaynakları:
Çalışma hayatının hukuki kaynaklarını genel olarak ulusal ve uluslar arası kaynaklar olarak ikiye ayırarak inceleyebiliriz.
3.1. Ulusal Kaynaklar: 
Ulusal kaynakları ülkede halen yürürlükte (mevzuatta) bulunan yazılı hukuku uygulamaları oluşturur. Bunlar da kendi içerisinde özel kaynaklar ve resmi kaynaklar olarak ikiye ayrılırlar.
A)    Özel Kaynaklar:
İşçi ile işveren arasındaki oluşturulan en temel düzenlemeleri kapsar. Bir uyuşmazlık veya problem olması durumunda önce özel kaynaklarla belirlenmiş düzenlenmelere bakılır. Bilindiği gibi iş hukukunun özellikleri arasında nisbi emredicilik bulunmaktadır. Nisbi emredicilikten kast edilen aksi içi lehine ise yapılabilir.  Bu nedenle özel kaynakların uygulamada önceliği bulunmaktadır. Tabi bu özel kaynakların genel ahlaka, emredici hukuk kurallarına, kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olmaması koşuluyla.
-Toplu İş Sözleşmesi:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanununa göre, “Toplu iş sözleşmesi: İş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir”.
-Hizmet Sözleşmesi:
4587 sayılı İş kanununda yer alan tanımına göre  “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.

-İşyeri Uygulamaları:
Her işyeri yasal kurallar içerisinde kalmak koşulu ile kendi faaliyet alanında farklı uygulamalar yapabilir. Örneğin x işletmesi çalışmaya sabah 09.00’da başlarken, y işletmesi çalışmaya sabah 08.30’da başlayabilir. Veya çalışma günleri x işletmesinde haftada 6 gün yapılırken, y işletmesinde 5 gün olarak belirlenebilir.
-İşverenin Yönetim Hakkı:
*                      Öz Bilgi
İş Hukukunun Özel Kaynakları;
-Toplu iş sözleşmesi,
-Hizmet sözleşmesi,
-İşyeri uygulamaları,
-İşverenin yönetim hakkı. 
Türk İş hukukunun temel özellikleri arasında işçinin korunması ve işçinin kişiliğinin önemli olduğu vurgusu yapılmaktadır. Ancak işverenin işçi üzerindeki yönetim hakkının varlığı da unutulmamalıdır. İşveren işçilerine hukuk kurallarının sınırları içerisinde kalmak koşulu ile emir ve talimatlar verebilir.
B) Resmi Kaynaklar:
Ülkede yürürlükte olan pozitif hukuk uygulamaları resmi kaynakları oluşturmaktadır. Resmi kaynaklara sırasıyla baktığımızda;
-Anayasa:
Yazılı kaynaklar arasında en tepede anayasa yer alır. Kendisinin altında yer alan yazılı diğer tüm hukuk kurallar anayasaya aykırı olamazlar. 1982 anayasasına göre, “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devleti olarak” tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devletlerinin temel alanlarının başında ise çalışma hayatı dolayısıyla iş hukuku gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 48. maddesinde çalışma ve sözleşme hürriyetine yer verilmekte, 49. maddesinde çalışma hak ve ödevi, 50. maddesinde çalışma şartları ve dinlenme hakkı, 51 maddede sendika kurma, 52 madde sendikal faaliyetleri, 53. maddesinde toplu sözleşme, 54. maddede grev ve lokavt hakkı ve 60. maddesinde sosyal güvenlik ile ilgili konular düzenlenmiştir.
-Kanunlar:
İş hukukunu düzenleyen kanunları bireysel ve toplu iş hukuku açısından incelmekte fayda vardır.
Bireysel iş hukukunu düzenleyen temel kanunlar, 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu, 854 sayılı Deniz iş Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunudur.
Toplu iş hukukunu düzenleyen temel kanunlar ise, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunudur.
-Tüzükler:
Kanunların nasıl uygulanacağını açıklayan, uygulamaya yol gösteren hukuki düzenlemelerdir. Tüzükleri Bakanlar Kurulu çıkartır ve tüzükler kanuna aykırı olamazlar. Tüzükler Danıştay incelemesinden geçirilerek resmi gazete yayınlanırlar. Ayrıca tüzüklerin yürürlüğe girebilmesi için Cumhurbaşkanın imzası da gerekir. Çalışma hayatında da pek çok tüzük yer alır.
-Yönetmelikler:
Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşları kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunları, tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla ve bu düzenlemelere aykırı olmamak koşuluyla yönetmelikler çıkartabilirler.
-Bakanlar Kurulu Kararları:
Bakanlar Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki kurumlarla ilgili veya kanunlardan aldığı yetkiye dayanarak kararnameler çıkartabilir.
-Yargı Kararları:
Yargı uygulamasında daha önceki yargı kararları da uyuşmazlık durumunda hakimlerin başvurabileceği kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu noktada en önemli kaynak Yargıtay İçtihat Birleştirme Kararlarıdır.
-Örf ve Adet:
Yazılı olmayan kaynaklar arasında yer alan örf adet kuralları, pozitif hukuk içerisinde yargı uygulamalarında başvurulan bir uygulamadır. İş kanunda örf adet uygulamasına direk atıf yer almaktadır. 68. maddeye göre, gerek iş hukukunun uygulanmasında gerekse yargı aşamasında hakim o bölgenin örf ve adetinden yararlanabilmektedir.  
3.2. Uluslararası Kaynaklar:
Diğer ülkelerle yapılan anlaşma ve düzenlemeler uluslararası kaynakları oluşturur. Bu kaynaklarda tıpkı kanunlar gibi güce sahiptirler.
-Uluslararası Çalışma Sözleşmesi:
Uluslararası çalışma hayatının en önemli aktörü olan ILO’ya Türkiye 1932 yılında üye olmuştur. Üye olduğu günden itibaren ILO’nun sözleşmelerine uygun mevzuatı düzenleme çalışmaları yapılmıştır. Ancak maddi yaptırımının olmaması nedeniyle Türkiye ILO’nun bazı sözleşmelerine tam uyum sağlayamamıştır. 1994 yılında da Uluslararası Çalışma Sözleşmesini Türkiye imzalamıştır.
-Uluslararası Anlaşmalar:
Uluslararası taraflarla Türkiye’nin imzaladığı yada taraf olduğu anlaşmalardır. Uluslar arası anlaşmalar çok taraflı olabileceği gibi iki taralı olarak da imzalanabilir. Her ikisi de bağlayıcıdır (Gürbüz, 2009). 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder