17 Temmuz 2014 Perşembe

İş Hukukuna İlişkin Kavramalar

1.      İş Hukukuna İlişkin Kavramalar:
*                      Öz Bilgi
Bireysel İş Hukukunun tarafları, işçi ile işverendir. İşçi ile işveren arasındaki ilişkiyi hizmet sözleşmesi sağlar. 
İş hukukuna ait temel kavramları yine bireysel ve toplu iş hukuku açısından ayrım yaparak kısaca incelmemizde yarar vardır. Bu kavramları bu noktada tam olarak anlayabilirsek hem, iş hukuku dersi, hemde toplu iş hukuku dersini daha iyi öğrenebiliriz.
1.1.Bireysel İş Hukukuna Ait Temel Kavramlar:
Bireysel iş hukukunun yer bakımından uygulaması, kişi bakımından uygulanması ve hizmet sözleşmesi kavramlarının incelmemizde fayda vardır.
I.                   Yer Bakımından Uygulama:
İş hukukunun yer bakımından uygulaması denilince, işyeri, işletme ve grub oluşturan işyerleri aklımıza gelir.


a)İşyeri:
İşveren tarafından mal ve/veya hizmet üretmek amacıyla maddi nitelikte olan ve maddi nitelik taşımayan değerler ile beşeri unsur denilen işçinin birlikte örgütlendiği ve az çok süreklilik taşıyan teknik bir ünitedir. İş hukuku bakımından bir yerin işyeri olarak kabul edilebilmesi için orada işçi çalıştırılması zorunlu unsurdur. bizim sistemimizde iki ünite işyerini oluşturur(Akyiğit, 2013).
aa)Asıl İşin Yapıldığı Yerler:
İşverenin asıl mal ve hizmet üretimi işin yapıldığı yerdir. Aynı zamanda orada çalışan bir işçinin hizmet sözleşmesinden doğan işgörme borcunu yerine getirdiği yerdir.
bb)İşyerinden Sayılan Yerler:
-Nitelik ve Yönetim Bakımından Bağlı Yerler,
-Eklentiler,
-Araçlar
b)İşletme:
Ekonomik veya ideal bir amacın gerçekleştirilmesine yönelik biçimde aynı işveren ait bir veya birden çok işyerini kapsayan organize bir bütündür. İşletme toplu iş hukuku açısından önem arz eder. Toplu iş sözleşmesi düzeyleri konusunda daha detaylı bilgi verilecektir.
c)Grubu Oluşturan İşyeri:
Aynı faaliyeti yerine getiren sahipleri farklı kişilerin olduğu işyerlerinin oluşturduğu bütündür. Toplu iş sözleşmesi düzeyleri konusunda daha detaylı bilgi verilecektir.
II.  Kişi Bakımından Uygulama:
a)İşveren:
İş kanuna göre, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denilir. İşveren, iş sözleşmesi gereğince kendisine hizmet edimi taahhüt edilen kimsedir. Ayrıca işyeri işverene ait olabileceği gibi üçüncü bir kişiye aitte olabilir.
İşveren gerçek kişi dışında, işçi çalıştıran tüzel kişi (dernek, holding) veya tüzel kişiliğe sahip olmayan kurum ve kuruluşlar (adi şirket TTK. Göre tüzel kişiliği yoktur) olabilir.
b)İşçi:
Hizmet sözleşmesine bağlı olarak çalışan gerçek kişiye denilir. Kişi gerçek ve tüzel kişi olarak ikiye ayrılır. Tüzel kişilerin işçilik sıfatı bulunamaz. Çünkü iş görme borcunu üstlendiği için işçinin kişiliği önemlidir ve işçi bizzat kendisi o işi yerine getirmelidir. İş hukuku açısından işçi temel kavramlardan birisidir. Bilindiği üzere bir yere işyeri denilebilmesi için o yerde işçi çalıştırılması gerekir.
İş sözleşmesi yapıldıktan sonra işçilik sıfatı kazanılmış olur. İşçinin yaptığı işin süresi, işteki konumu, işçilik sıfatının kazanılmasında etkili değildir.
c)İşveren vekili:
İş kanuna göre, işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denilir. Bir kimsenin işveren vekili olarak işveren adına hareket edebilmesi için öncelikle işveren tarafından kendisine temsil yetkisinin verilmiş olması aranır. Yine bu kimsenin temsil yetkisi çerçevesinde işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görevlendirilmiş olmasıdır. İşveren vekiline verilen temsil yetkisinin hukuki sonucu gereği, işveren vekilinin yetkisi sınırları içerisinde yaptığı bütün işlerden dolayı bizzat işveren sorumlu tutulur.  
d)Alt işveren:
İş kanuna göre alt işveren; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi” denilir.
  Asıl işveren –alt işveren ilişkisinin özelliklerine bakacak olursak;
-İşin bir başka işverenden alınması gereklidir,
-Alınan işin, asıl işverenin işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerden veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği veya teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması gerekir,
-Alt işveren olacak kimsenin daha önce o işyerinde çalışmamış olması,
-Alt işverenin işçilerinin asıl işverene ait işyerinde istihdam edilmesi,
-Asıl işverenle alt işveren arasındaki ilişki iş sözleşmesinin dışında başka bir sözleşme ile kurulmuş olması,
-Alt işverenin işçilik haklarından dolayı asıl işvereninde birlikte müteselsil sorumlu tutulması.
e)Çırak/Stajyer:
Bir iş ve meslek hakkında bilgi sahibi olmayıp işi öğrenmek amacıyla işyerinde çıraklık sözleşmesine göre çalışan gerçek kişiye çırak denilir. Çıraklara iş kanunun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümleri uygulanır. Çıraklığı düzenleyen iki temel kanun bulunmaktadır. Bunlar Mesleki Eğitim Kanunu ve Borçlar Kanunudur.
Stajyer ise, bir meslek hakkında bilgileri olan ve bu bilgilerini işyerinde geliştirmek, tecrübe sahibi olmak için işyerinde çalışan kimsedir. Stajyerler İş Kanunun İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin hükümleri uygulanır(Aktay vd., 2013).
II.                 Hizmet (İş) Sözleşmesi:
İş sözleşmesi,iş kanununa göre “bir tarafın (işçi) bağımlı olara iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan” sözleşmedir.
İş sözleşmesi borçlar kanununda ise, “işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olamayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme” biçiminde tanımlanmıştır.
İş sözleşmesini, konusu işgörme olan diğer sözleşmelerden ayıran ve iş sözleşmensin en önemli unsurunu oluşturan unsur “bağımlılık” unsurudur.
Bu unsuru da dikkate alarak hizmet sözleşmesini tanımlayacak olursak, işçinin belirli veya belirsiz bir süre için işverene bağımlı olarak işgörmeyi ve işverenin de ona bir ücret ödemeyi üstlendiği özel hukuk sözleşmesidir.
İş sözleşmesinin üç unsuru vardır. Bunlar, iş, ücret ve bağımlılıktır.
a)İş (Hizmet):
iş sözleşmesinin konusu, fiziki veya zihni bir işin görülmesidir. Bu işin görülmesinde önemli olan çalışanın emeğidir. İş sözleşmesi göre iş görme borcu işçinin en temel borcunu oluşturur.
*                      Öz Bilgi
Hizmet Sözleşmesinin üç tane unsuru vardır;
-İş
-Ücret
-Bağımlılık 
b)Ücret (Karşılıklılık):
İş sözleşmesinde işçinin emeğine karşılık, ücret borcu bulunmaktadır. Ücrette iş sözleşmesinden dolayı işverenin en temel borcudur. Ancak iş kanuna göre ücret ödeme borcunun işveren dışında üçüncü bir kişi dahi yerine getirebilir. Oysa iş borcunu bir tek işçinin yerine getirmesi gerekir.
c) Bağımlılık:
İşçi ile işveren arasındaki bağımlılık sözleşmenin üçüncü unsurunu oluşturmaktadır. Bu bağımlılıktan kastedilen işçinin bizzat işverenin yanında çalışması değil, onun iş organizasyonuna bağımlı olması kastedilmektedir(Demircioğlu ve Centel, 2013). 




1.2.Toplu İş Hukukuna İlişkin Temel Kavramlar:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanuna göre,
1-Sendika:
İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara denir. Sendika saflığı ilkesi gereği, işçiler işçi sendikası kurup ona üye olabilirler. İşverenlerde işveren sendikası kurup ona üye olabilirler. İşçinin işveren sendikasına, işverenin ise işçi sendikasına üye olması yasaktır.

2-Konfederasyon:
Değişik işkollarında en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır. İşçi sendikaları işçi konfederasyonu kurup ona üye olabilirler. Aynı şekilde işveren sendikaları da işveren konfederasyonu kurup ona üye olabilirler.
3-Toplu İş Sözleşmesi:
İş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeye toplu iş sözleşmesi adı verilir. Toplu iş sözleşmesi yapabilmek için işçi tarafının mutlaka sendika olarak örgütlenmesi gerekir. İşveren tarafında sendikalı olma zorunluluğu yoktur.
4-İşletme Toplu İş Sözleşmesi:
Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeye denilir.
5-Grup Toplu İş Sözleşmesi:
İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerlerini ve işletmeleri kapsayan toplu iş sözleşmesidir. Grup toplu iş sözleşmesinde işveren tarafının da aynı işveren sendikasına üye olma zorunluluğu vardır.
6-Çerçeve sözleşme:
Ekonomik ve Sosyal Konseyde temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye işçi ve işveren sendikaları arasında işkolu düzeyinde yapılan sözleşmeye verilen addır. Çerçeve sözleşme eski 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev Lokavt kanunda yoktu. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile yürürlüğe girmiştir.
7-Grev:
İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir. Grev toplu iş uyuşmazlıklarında işçi tarafının mücadeleci silahıdır.
8-Lokavt:

İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir. Lokavt kararı alınabilmesi için önceden grev kararının alınması zorunludur. Grev kararı alınmadan alınan lokavt kararı, yasadışı lokavtı oluşturur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder